Dil diğer konuların aksine öğretilmesi gerekmeyen bir şeydir. Anneler çocuklarına ayakkabılarını bağlamayı veya “kim o?” demeden kapı açmamayı öğretebilir. Ama hiçbir anne “bak çocuğum, cümlenin öznesi ‘ben’ ise yüklemin sonuna ‘(u)m’ eklemelisin” türünden bir cümle kurmaz! Çocuk bunu duyarak öğrenmiştir zaten. Kuralı bilmeye ihtiyacı yoktur, düşüncesini iletebilmek için cümleyi kurmaya ihtiyacı vardır. İletişim kurabilmeye, dinlenmeye, anlaşılmaya ihtiyacı vardır. Ve bu durum da dili öğrenebilmek için gerekli motivasyon, istek ve ihtiyacı fazlasıyla sağlamaktadır.
Elbette bu durum Türkçe öğrenimi geçerlidir. Birçoğumuz İngilizceyi sınıfta, kitaplar ve öğretmenler yardımıyla öğrenmekteyiz. Türkçe öğrenmeyle İngilizce öğrenme arasındaki benzerlik ve farklılıklara bir göz atmak ne yapmamız gerektiğiyle ilgili bir fikir verebilir:
Elbette bu durum Türkçe öğrenimi geçerlidir. Birçoğumuz İngilizceyi sınıfta, kitaplar ve öğretmenler yardımıyla öğrenmekteyiz. Türkçe öğrenmeyle İngilizce öğrenme arasındaki benzerlik ve farklılıklara bir göz atmak ne yapmamız gerektiğiyle ilgili bir fikir verebilir: