Özellikle İngilizce bilenlerimiz, Türkiye'nin adının İngilizcede "Turkey" olmasını hep garipsemişlerdir (belki rahatsızlık duyanlar da olmuştur). Çünkü "turkey", İngilizcede "hindi" anlamına da gelmektedir. Peki, eti dolayısıyla "Amerika’nın en sevilen kuşu" diyebileceğimiz hindi nasıl oldu da ismini Türkiye’den aldı? Hindi için farklı dillerde kullanılan kelimelerin anlamlarına dair yaptığımız küçük bir araştırmanın ardından görünen o ki durum sandığımızdan biraz daha karışık; çünkü bu hayvanın ismi, diller incelendiğinde hep farklı milletlerin isimlerini alacak şekilde kullanılmaktadır ve bu oldukça ilginçtir. Nasıl mı?
- Hindinin İngilizcedeki karşılığı "turkey"dir. Bu kelime, aynı zamanda Türkiye için kullanılır.
- Hindinin Türkçe anlamı "Hindistanlı" ile eş anlamlıdır. "Hindistan ile ilgili" anlamında kullanılabilmektedir.
- Ermenicede hindinin karşılığı "hntkahav"dır. Bu kelimenin anlamı "Hintli tavuk" veya "Hint tavuğu"dur. Benzer şekilde, Katalancada ("gall d’indi"), Fransızcada ("la dinde"), İbranicede (tarnegol hodu), Maltçada ("dundjan") ve Poloncada ("Indyk") da Hindistan'a gönderme vardır.
- Bunun haricinde bazı diğer dillerde "hindi"nin karşılığında Hindistan'ın Calicut bölgesine gönderme bulunmaktadır Flemenkçede ("kalkoen"), Endonezyacada ("kalkun"), İzlandacada ("villi kalkúnn"), Litvanyacada ("kalakutas"), Norveç dilinde ("kalkun") ve Sinhala dilinde ("kalukuma") bu durum görülür.
- Türkiye ve Hindistan bu durumdan muzdarip olan tek ülkeler değildirler. Fransa için de benzer bir durum vardır. Yunancada "gallopoúla", Kimer dilinde "moan barang", Kelt dilinde "cearc frangach" kelimeleri hindi için kullanılmaktadır ve eş anlamlısı "Fransız tavuğu"dur.
- Bu kadarla da kalmıyor. Hırvatçada ("puran"), Hawaii dilinde ("pelehu"), Hintçede ("Peru"), Portekizcede ("peru"), Rotuman dilinde ("perehu") hindi ile Peru eş anlamlı olarak kullanılmaktadır.
Bunlar haricinde:
- Arapçada "dīk rūmī" veya "daǧāǧ rūmī" kelimeleri hindi için kullanılmaktadır ve "Roman/Yunan/Bizanslı tavuk" anlamına gelmektedir.
- Rusçada "indeyka" sözcüğü hindi için kullanılır. Kelime içeriğinde yerli Amerikalılara gönderme bulunmaktadır.
- Vietnam dilindeyse hindi, "gà tây" olarak geçer ve bu, "batılı tavuk" anlamına gelir.
Dolayısıyla sırf bir dildeki anlamına bakarak anlamsız hüzünlere ve yersiz bozulmalara gerek yok. Dillerde çoğu zaman kelimelerin neden o şekilde söylendiği bilinmez ve dilbilimde buna nedensizlik ilkesi adı verilir (ağaca neden "ağaç" diyoruz da "boğaç" ya da "kalem" demiyoruz sorusunun bir cevabı bulunmamaktadır).
İşin garip tarafıysa şudur: hindi olarak bildiğimiz Meleagris gallopavo türü 2000 yıl kadar önce evcilleştirilerek yapay seçilim ile günümüzdeki halini almıştır. Bu haliyle, en geç evcilleştirilen hayvan türleri arasındadır ve ne Türkiye'ye, ne Hindistan'a, ne Fransa'ya, ne de Peru'ya özgü bir hayvan türüdür. Anavatanı ve evrimleştiği bölge Kuzey Amerika'dır.
Bu garip durumu çözecek bilgiyi de Harvard Üniversitesi’nde profesör ve Türk dili üzerinde uzman olan Şinasi Tekin’den ediniyoruz:
“Türkiye’de kırsal alanlarda ismi “Çulluk” olan bir kuş bulunur. Hindiye benzer ama çok daha küçük ve eti çok daha lezzetlidir. Amerika’nın keşfinden çok önce İngiliz tacirler bu lezzetli kuşu çoktan keşfetmişler ve İngiltere’ye ihraç etmeye başlamışlardı bile. “Çulluk” burada çok popüler oldu ve “Türk kuşu – Turkey bird” yada kısaca Turkey olarak bilinmeye başlandı. Sonra İngilizler Amerika’yı keşfettiklerinde orada ki hindiyi bizim çulluk ile karıştırdılar ve o kuşu da “Turkey” olarak çağırmaya başladılar. Fakat diğer insanlar bu kadar kolay aldanmadılar, nitekim kuşun Amerika’dan geldiğini biliyorlardı ve “Peru kuşu – Peruvian birds”, “Hint kuşu – India birds” yada “Etiyopya kuşu – Ethiopian Birds” gibi isimler verdiler. Farkederseniz “India, Peru ve Ethiopia” kelimelerinin hepsi “Yeni Dünyaya” verilen isimlerdir.
Sonuçta Amerika hindilerini dünyanın her yerine ihraç etmeye başladı, hatta Türkiye’de bile insanlar hindi yemeye başladılar ve lezzetli kuşları çulluğu unutup gittiler. Bu üzücü bir durum çünkü çulluk gerçekten de çok daha lezzetli bir kuştur.”